Diyarbakır’da 21 Mart’ta düzenlenen Newroz kutlamasına katılmak üzere Malatya’dan kente gelen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u alanın girişinde kurulan kontrol noktasında gazetecilerin gözleri önünde öldüren polis Y.Ş. hakkında “Olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi polis Diyarbakır Adliyesi ve duruşma salonunda yığınak yaptı, duruşmayı izlemek için salona gelenlerin üzerini aradı.
Kurkut ailesinin yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve avukatın takip ettiği duruşmada sanık polis Y.Ş. SEGBİS üzerinden duruşmada savunma yaptı. Y.Ş., infazdan sonra 3 ay açığa alındığını, ardından ise göreve başladığını söyledi. Y.Ş., Kurkut’a doğru iki el ateş ettiğini, ayağını hedef alarak vurduğunu iddia etti. Polis, Kurkut’u vurduktan sonra Newroz alanındaki görevinin başına döndüğünü anlattı. Sanığın açığa alınıp alınmadığı sorusuna sanık, “Olaydan 3 ay sonra döndüm. Şu an görevimin başındayım” dedi.
Sanık polis ifade verdiği sırada fenalaşan ve duruşma salonundan çıkan Kurkut’un annesi Sercan Kurkut, duruşma salonuna gelerek sanıktan şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini söyledi.
Savcının Tutuklama Talebi Reddedildi
Kemal Kurkut’u vuran polis Y.Ş.’nin savunmasının ardından infazı fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök tanık olarak dinlendi. Duruşma Savcısı ise, halen görevde olan polis için CMK 100. maddede sabit olan koşulların oluştuğu gerekçesiyle tutuklanmasını istedi. Mahkeme heyeti talebi reddetti. Duruşma 26 Nisan 2018’e ertelendi.
Kurkut’un ağabeyi Cihan Kurkut ise, başka Kemallerin ölmemesi için “adalet” talebinden sonuç alamadıklarını dile getirdi, “Güvensiz bir ülkede yaşıyoruz. Yarın benim de öldürülmeyeceğimin garantisi yok.” ifadelerini kullandı.
Bu sırada polisler, herkesin dağılmasını, açıklamanın sonlandırılması uyarısı yaptı. HDP’li Ayşe Acar Başaran, açıklama yapacaklarını belirterek, konuşmaya başladı. Sanık polisin 3 ay açığa alındıktan sonra yine görevine iade edilmesine tepki gösteren Başaran, “Bugün bir kez daha vicdanları yaralayan bir karar alındı. Bir genci gözlerimizin önünde vuran bir polis memuru silahı belinde görevine devam ediyor. Olayı görüntüleyen gazetecinin görüntülerini silmeye çalışanlar yargılanmıyor. Tüm sorumluların yargılanması gereken davada tek bir sanık var ve o da görevine devam eden bir polis. Fail ortada olmasına rağmen dosya faili meçhul yapılmak isteniyor. Türkiye tarihinde çok sayıda faili meçhul dosya var. Bu dosyanın faili meçhul bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Kimse bu dosyanın üstünü örtemez” diyerek verilen karara tepki gösterdi. (Kaynak: Mezopotamya Ajansı)
Bir yanıt yazın