Kaz Dağları’nda, Kanadalı Alamos Gold şirketi tarafından Çanakkale’nin Kirazlı köyünde yürütülen altın madeni projesine tepkiler büyüyor. Maden projesi için 195 bin ağacın kesildiğinin ortaya çıkmasının ardından başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti bugün 11. gününe girdi.
Nöbetin 11. gününde Çanakkale Belediyesi’nin çağrısıyla düzenlenen Büyük Su ve Vicdan Buluşması’na ise sivil toplum kuruluşları, dernekler, sendikalar, milletvekilleri, avukatlar ve sanatçıların yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce kişi katıldı. Yaklaşık bir kilometre uzunluğunda kortej oluşturan eylemciler, tel örgülerle korunan maden proje geliştirme sahasına girdi.
Ağaçların kesildiği maden proje geliştirme alanına yaklaşık 600 metre uzaklıkta kurulan çadırların sayısı giderek artıyor. 26 Temmuz’da 5 çadır ve 16 kişiyle başlayan Su Nöbeti, bugün itibarıyla 200 çadır ve yaklaşık 250 kişiye ulaştı. Her akşam saat 21.00’de ise bölge için neler yapılacağına dair forum düzenleniyor. Doğa savunucuları bu projenin yanı sıra bölgede işletme ruhsatı alan 30 maden projesinin iptal edilmesi için çalıştıklarını belirtiyor. Kaz Dağları’na destek için sanatçılar da konserler veriyor. Bugün 21.00’de Moğollar Grubu Çanakkale Özgürlük Parkı’nda konser verecek. Piyanist Fazıl Say’ın ise 18 Ağustos’ta firmanın faaliyet gösterdiği alanda konser vereceği belirtildi.
Kirazlı Altın Madeni Projesi, 2012’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED olumlu raporu aldı. Danıştay 2014’te ‘ÇED olumlu’ kararını iptal etti. Alamos Gold’un yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik, Danıştay süreci tamamlanmadan Valiliğin ‘Gayrisıhhî Müessese’ iznini imzalamasıyla çalışmaya başladı. Orman Müdürlüğü de ağaç kesimine izin verdi. Projenin 2012’de onaylanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna göre 45 bin 650 ağacın kesilmesi öngörülüyordu. Seçim döneminden önce inşaatın durduğu açıklansa da inşaatın devam ettiği ortaya çıktı. TEMA Vakfı tarafından yapılan araştırmada, kesilen ağaç sayısının ÇED raporunda belirtilenin yaklaşık dört katı olduğu belirlendi. Şirketin Ağı Dağı ve Çamyurt ile birlikte toplam üç bölgede arama ruhsatı bulunuyor. Bu üç alanın toplamı 3 bin 500 hektara denk geliyor. (Kaynak: DW Türkçe)
Bir yanıt yazın