Türkiye’den iklim değişikliğine karşı “Dünya Grevi” için çağrı

kategori:

Gezegenimiz ölüyor. Kıyılara ölü deniz canlıları vuruyor, okyanusların her bir karışı petrol, plastik ve diğer yapay atıklarla kirletilmiş durumda. Ağaçlar kesiliyor, türler yok oluyor, hayvanlar öldürülüyor, insanlar zehirleniyor, küresel ısınma yapay sebeplerden dolayı tavan yapmış durumda ve her geçen gün yaşamlarımızı daha çok etkiliyor. Yaygın olan inanışın aksine bunun sorumlusu tüketiciler değil, üreticiler, yani sermayedarlar ve hükûmetler. Tek başına geri dönüşüm yapmak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Doğaya zarar verenler, fabrikaların sera gazlarını atmosfere salmasına izin veren hükûmetler ve patronlar, Kaz Dağları’nda siyanürle altın arayan, ağaçları kesen altın şirketleri, doğal sitleri yapılaşmaya açan yetkililer ve diğerleri, kısacası doğaya dört bir yandan saldıran, bunu da proletaryanın emeğini sömürerek yapan kan emiciler. Kâr hırsı her doğal yaşam alanına adım atmış bulunmakta, bastığı her yeri zehirliyor, sömürüyor ve bir kenara atıyor. Halklarını sözde temsil eden hükûmetler, açgözlü para babalarına peşkeş çekiyor, bu katliama ortak oluyor ve temsil ettiğini iddia ettiği insanlara ihanet etmekle kalmıyor, tüm canlılara, doğaya ihanet ediyor. Marx’ın da dediği gibi, “Sermayenin tepeden tırnağa her gözeneğinden kir ve kan damlıyor.” Altıncı kitlesel yok oluş dönemine girmiş bulunuyoruz, ve gidişat böyle devam ederse bu dönemden sağ çıkmamız mümkün değil.

İklimle ilgilenen bilim insanlarının önde gelenleri, küresel sıcaklık artışının 1.5 santigratı geçmesini engelleyebilmek için 2030’a kadar vaktimizin olduğunu söylüyorlar, çevresel standartlar için bu çok kısıtlı bir zaman aralığı.

Eğer sıcaklık artışı 2 santigratı geçerse, küresel boyutlarda, eşi benzeri görülmemiş bir kitlesel yok oluş, açlık, kuraklık, seller, orman yangınları ve bulaşıcı hastalıkların yayılması gibi felaketlerle sonuçlanacak.

CDP’nin 2017 “Carbon Majors Report”una göre dünyanın sınai sera gazı emisyonunun %71’i yalnızca 100 sorumludan kaynaklanıyor. Artık dev şirketlerin çıkarlarının, insan türünün refahına katkıda bulunmadığı gayet açık.

Artık tüketim alışkanlıklarını kısıtlamaya yönelik kampanyalarla vakit kaybedemeyiz. Doğrudan eyleme geçmeliyiz. Ne hükûmet ne de özel kuruluşlar emeğimizden vazgeçebilir. Bu katliama direnebilmemizin tek yolu da emeğimizi bir koz olarak kullanmak, grev yapmak.

Earth Strike, doğrudan eylem yöntemleri kullanarak bu katliama direnmeyi amaçlayan uluslararası bir hareket. Normal şartlarda çizelgesi 2019 yılına yayılmış olsa da birçok ülkede ses bulmasına rağmen, Türkiye’de bulamamıştı, ve biz de buna bir çözüm getirebilmek amacıyla Türkiye örgütlenmesini yürütmeye karar verdik. Şu anda asıl hedefimiz 20 Eylül’de yapılacak olan genel grev. Uluslararası alanda, Extinction Rebellion, Demand Utopia, Fridays for Future, United4Earth, IWW Environmental Caucus, Youth Strike 4 Climate, Mutual Aid Disaster Relief örgütleri ve Noam Chomsky, Natalie Wynn, David Graeber, Brendan Shoebridge gibi kişilikler tarafından destek gören harekete, Türkiye’de başta XR Türkiye olmak üzere, işbirliği içinde olduğu diğer örgütler destek vermekte, direnişi örgütlemekte yardımcı olmaktadır. Earth Strike Türkiye olarak direnişi tek bir çatı altında birleştirebilip büyütebilmeyi umuyoruz. Ayrıca, bir halk hareketi olmanın hakkını verebilmek adına, karar verme mekanizmalarımızı da demokratik (doğrudan/oydaşmacı demokrasi) bir düzene yerleştirdik. Tüm kararlar çeşitli meclislerden geçerek veriliyor, her kararın verilmesinde herkesin payı var (işleyiş hakkında detaylı bilgiyi Discord sunucumuzdan elde edebilirsiniz). Türkiye’nin herhangi bir yanından katılım göstererek bize yardımcı olabilirsiniz. Herkese kucak açıyor olsak da, taleplerimizin ve yöntemlerimizin radikal olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Taleplerimiz sırasıyla şunlardır:

-Karbon emisyonlarını 2030’a kadar yarılamayı, 2050’ye kadarsa sıfırlamayı öngören IPCC tahminlerine ulaşma amacıyla, hem dünya liderlerinin hem de kurumsal varlıkların, muğlak olmayan ve bağlayıcı antlaşmalar yoluyla Dünya’nın iklimine verilen zararın telafisi için küresel bir işbirliğine hemen başlaması.

-Yağmur ormanlarının ve diğer vahşi yaşam alanlarının yok oluşunu durdurmak için yapılacak olan, muğlak olmayan ve bağlayıcı, uluslararası antlaşmalar.

-Şirketlerin, ürettikleri sera gazlarından sorumlu olmalarını sağlayacak muğlak olmayan, uluslararası ve bağlayıcı antlaşmalar.

Taleplerimizin bunlarla sınırlı olacağına dair bir söz veremeyiz. Earth Strike, her daim doğayı gözetecek, bunun için mümkün olan her türlü direnişi gerçekleştirecektir. Ayrıca, örgütümüze katılmak isteyen her bireyin belirli ilkelere uyması gerektiğini bilmesi gerekmektedir. Taviz vermeyeceğimiz ilkelerimiz şunlardır:

-Dayanışma

Birincil ve en önemli ilkemiz, ortak amacımız çerçevesinde birleşmektir. İklim eylemi için savaşıyoruz, çünkü dünya gezegenindeki her bir insan için merhamet besliyoruz. Yalnızca beraber, dayanışma içinde hareket edersek bir şansımız olabilir.

-Yatay Örgütlenme

Earth Strike bir halk hareketidir. Liderlerimiz yoktur. Evrensel olarak geçerli olan amaçlarımıza ve ilkelerimize bağlılık gösteririz.

-Amacımızın Açıklığı

Hareketimizin temel dayanağı genel grevdir – ki bizimle işbirliği yapan diğer çevreci gruplardan bizi ayıran da budur. İklim değişikliğini her açıdan ele almalıyız ve biz, emeğimizi kendimize saklayarak saldırıyoruz. Küresel protestolarımız, mesajımızı yayabilmemiz için önem teşkil ediyor, ama görevimiz için yalnızca bir araçtan ibaret. Sempati dilenmiyoruz, gücümüzü sergiliyoruz.

-Mesajımızın Açıklığı

İklim aktivizmi, ahlâki değerler üzerinde durup, küçük tüketim sorunlarına odaklanan önemsiz mücadeleler aracılığıyla yürütülmesiyle ünlendi. Earth Strike, bu dönemin çoktan geçtiğinin ve gerçek hedefimizin tüketiciler değil, üretim yapan kurumlar olduğunun farkındadır. Bireyler olarak iklim değişikliğine katkımız görmezden gelinebilir, ama ekonomiye katkımızdan vazgeçilemez.

-Kapsayıcılık

Earth Strike, nefret söyleminde bulunan, bağnaz ya da gerici siyaset veya eylemlerle işbirliği içinde olunmasına, ve bunlardan herhangi birine sempati duyulmasına müsaade etmez. Bu kategorilere giren şunlardır: homofobi, engelli ayrımcılığı, ırkçılık, etnik milliyetçilik, emperyalizm, ve soykırımı/soykırıma ya da soykırımcı siyaseti/siyasete savunma, reddetme, destekleme, sempati duyma.

Doğayı ve yaşamı önemseyen, güzel bir gelecek inşa etme arzusunda olan, mutlak sömürü düzeninin katliamlarına katkıda bulunmaktan tiksinen, emeğinin değerinin farkında olan herkesi direnişimize bekliyoruz! Bizimle iletişime Twitter adresimizden (https://twitter.com/EarthStrikeTr) ve e-posta adresimizden geçebilirsiniz (earthstriketurkey@protonmail.com). Hareketin aktif iletişimini, sağladığı kolaylıktan dolayı, Twitter adresimizde de sabitlenmiş olarak bulabileceğiniz Discord sunucumuz üzerinden sağlayacağız.

Dünya hükûmetleri ve şirketleri insanlara karşı sorumluluklarının farkında olana kadar, onların ceplerini dolduran bir sisteme katılmayı reddediyoruz. Taleplerimiz gerçekleştirilene kadar bankalar, çalışanlarla dolu ofisler, çocuklarla dolu okullar olmayacak.

Earth Strike Turkey (Dünya Grevi)


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir