Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Sarıçimen Mahallesi (Navrî) mevkiinde donarak yaşamını yitirdiği tahmin edilen 13 mülteciyle aynı kafilede olan Afgan bir genç mülteci yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
Güvenlik ve kaygılarından dolayı isminin yazılmasını istemeyen 19 yaşındaki Afgan genç, yola çıktıklarında 300 kişi olduklarını kaydetti. İnsan kaçakçılarına 700 dolar verdiklerini belirten genç, şu an kendisi ve arkadaşlarının hiç parası kalmadığını ve aç kaldıklarını ifade etti. Şimdi bulundukları yerde kaç gün bekleyecekleri konusunda bir fikrinin olmadığını vurgulayan genç, Türkiye’de bulunan akrabalarından para istediğini, paranın gelmesi durumunda başka kentlere gideceklerini dile getirdi.
Ülkesindeki savaşta babasını kaybettiğini anlatan genç, yaşadıklarını gözyaşları arasında anlattı: “Babam ormancıydı. Bizim bulunduğumuz bölgede çatışma çıktı ve babamı kaybettim. Bu nedenle ben de savaştan kaçarak Türkiye’ye gelmek için yollar aradım. En sonunda Afganistan’da bulunan bir kaçakçı ile tanıştım ve kişi başı 700 dolar vererek İran’a geldik. İran’dan 300 kişilik bir grupla Türkiye sınırına geldik. Afganistan’dan Türkiye sınırına kadar yürüyerek geldik.”
Yolculuk boyunca yaşadıklarını özetleyen genç, “Bize İran’dan Türkiye’ye geçmek için kısa bir yol olduğunu söylediler. Biz yola çıktığımızda güzergahımızda çok kar vardı. Yola çıkarken 300 kişiydik. Yaşanan tipi ve fırtına nedeniyle bizimle birlikte gelen 40 kişi donarak hayatını kaybetti. Biz bunlara gözlerimizle tanık olduk. Fırtına çıktığında biz yolumuzu kaybettik ve canımızı son nefeste kurtardık. Tekrar İran’a dönmeye çalıştık. Geldiğimiz yol tamamen kardan kapanmıştı. Büyük zorluk çekerek İran’a vardık ve daha önce kaldığımız eve gittik. İki gün orada kaldıktan sonra tekrar Türkiye’ye doğru yola çıktık” diye belirtti. Bir arkadaşının da fırtınada hayatını kaybettiğini kaydeden genç, “Çok iyi bir çocuktu. O can çekişirken biz yardım etmeye çalıştık ama maalesef kurtaramadık. Cenazelerin İran polisleri tarafından alındığını duyduk” dedi.
İkinci kez yola çıktıklarında yeniden fırtınaya tutulduklarını vurgulayan genç, şunları söyledi: “Biz fırtınada ilerlerken nereye geldiğimizi bilmiyorduk. Sonra Van’a geldiğimizi öğrendik. Van’da olduğumuz sırada, Afganistan’da bulunan kaçakçı Türkiye’deki insan kaçaklarıyla iletişime geçerek bizi yönlendiriyordu. Yola çıktığımızda yanımızda bir kadın da vardı. Muhtemelen bunlar bir aileydi. Fırtınadan sonra onlardan bir haber alamadık.”
Bir yanıt yazın