Wildcat or official strike action?
Resmi grevin veya izin alınmadan [resmi prosedürlere bağlı olmadan] yapılan fiili grevin avantajlarıyla ile ilgili karşılaştırmalı bir tartışma. Fiili grevin, işveren yanlısı sendika yasalarının dışında kalması nedeniyle faydaları vardır.
İşçilerin yalnızca işi bıraktığı ve istediklerini elde edene
kadar patron için kar üretmeyi reddettikleri, en iyi bilinen doğrudan eylem
biçimi grevdir. Bu eylem biçimi bürokratik sendikaların tercih ettiği bir
taktiktir ancak patronla yüz yüze gelmekte en az etkiye sahip yollardan biridir.
Patronlar, sahip oldukları büyük sermayeleri sayesinde , uzun süren grevlerde
işçilerden daha fazla direnç gösterebiliyorlar. Birçok durumda, mahkeme
kararları neticesinde sendikanın grev
fonları ya dondurulur ya da fonlara el konulur. En kötüsü ise, uzun süren
grevler, patronlara yalnızca, grevdeki işçileri bir başka işçi ile ya da bir
grev kırıcı işçi ile yer değiştirmeleri fırsatını vermektedir.
İşçiler, çalışmayı sürdürüken gerçekleştirdikleri doğrudan eylemlerle çok daha etkili olurlar. Ücret toplamaya
devam ederken patronun kârını kasten azaltarak, bazı grev kırıcıların işinizi
alma fırsatı vermeden patronu zarara uğratabilirsiniz.
Sendika görevlileriden bağımsız olarak diğer işçilerle gerçekleştirilen gayri
resmi veya fiili grevler sendika karşıtı yasaları atlatır. Bu da el
konulabilecek bir sendika fonunun ve patronlara önceden grev kırıcı ayarlama
imkanını olmaması anlamına gelmektedir.
Doğrudan eylem, tanımı gereği, devlet kurumlarının, sendika bürokratlarının veya yüksek fiyatlı avukatların yardımı olmadan işçilerin kendi kendilerine gerçekleştirebileceği eylem biçimleridir. Yardım için bir Endüstriyel Mahkemeye (veya İngiltere dışında ülkenizdeki ilgili yasal kuruluşa) başvurmak bazı vakalar için uygun bir seçenek olabilr ancak bu bir doğrudan eylem biçimi olmadığı gibi, [bu kuruluşlar] da genellikle patronların lehine olacak şekilde, çok zaman ve para harcanmasına neden olacak biçimde ağır işlerler.
Burada işçilerin istediklerini elde etmek için kullandıkları en bilindik doğrudan eylem biçimlerinden bazıları listelenmiştir. Yine de bu taktiklerin neredeyse her biri, teknik olarak konuşacak olursak, yasa dışıdır. Yıllar içinde emeğin kazandığı her büyük zafer, zamanlarında yasadışı ve polis baskısına maruz kalan militan doğrudan eylemlerle elde edilmiştir. Sonuçta, tarihin çoğunda, sendikaları çevreleyen yasalar gayet basitti; bir tane bile yoktu. Grevciler mütemadiyen polis ve askerler tarafından dövülmüş, öldürülmüş ve çok ağır cezalara çarptırılmışlardır.
Yıllarca süre gelen amansız mücadeleden sonra, işçilerin yasal örgütlenme hakkı artık resmen tanınmıştır, ancak etkili eylemin her zamankinden daha zor olduğu pek çok kısıtlamayla birlikte. Bu nedenle, iş üzerinde doğrudan eylem yapmayı tasarlayan herhangi bir işçi – yasal sistemi atlatmayı ve patronu en zayıf oldukları yerde vurmayı göz önünde bulundurarak – iş hukukunun, nasıl uygulandığının ve emek aktivistlerine karşı nasıl kullanılabileceğinin tamamen bilincinde olmalıdır. Aynı zamanda işçiler, patronlar ve işçiler arasındaki mücadelenin bir badminton maçı değil bir savaş olduğunu anlamalıdırlar. Bu koşullar altında, işçiler patronların (ve mahkemeler) beğensin ya da beğenmesin, işe yarayan neyse kullanmalıdırlar. Bu bölümde, doğrudan eylemin en yararlı biçimleri listelenmiştir.
En etkili aracın elbette örgütlünmek olduğu unutulmamalıdır. Eğer bir işçi kendi başına ayaklanır ve protestoda bulunursa patronlar onu bir böcek gibi ezeceklerdir ve ezilmiş böcekler genel olarak aileleri, arkadaşları ve sosyal hareketleri için pek faydalı olmayacaktır. Ancak tüm işçiler birlikte ayaklanırsa, patronun sizi ciddiye almama gibi bir seçeneği olmayacaktır. Patronlar yaygara koparan herhangi bir işçiyi kovabilirler, ancak tüm iş gücünün kovulması söz konusu olduğunda bu durum onlara hayli külfetli gelecektir.
Dayanışma güçtür!
Libcom tarafından, Dünya Endüstri İşçileri’nin (Industrial Workers of the World-IWW) bir makalesinden düzenlendi.
Çeviri: Yeryüzü Postası
Bir yanıt yazın