Mexico City’deki Ulusal İnsan Hakları Komisyonu (CNDH)’ın işgal edilmesinin üzerinden bir ay geçti. “Squat Cuba Casa Refugio / Meksika Sığınma Evi” haline gelen resmi binada tüm şiddet mağduru kadınlar ile mağdurların anneleri bulunuyor.
Öldürülen ve kaybolan kadınların anneleri ve feminist kadın kolektifi “Ni Una Menos!” (Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!) aktivistleri ve anarşist feminist Kara Blok, 2 Eylül’den bu yana Mexico City’deki Ulusal İnsan Hakları Komisyonu (CNDH) binasını işgal altında tutuyor.
Binanın içinde, her şey kendi kendini yöneten, özerk bir yapıya sahip. Gıda, temizlik, ilaç, güvenlik ve mali işlerden sorumlu ondan fazla komisyon var. Binanın duvarlarında artık Meksikalı vatanseverlerin resimleri yok. Siyah ve mor spreylerle yazılmış “Kahrolası bürokratlar!”, “Artık korkmuyoruz!”, “İtaatsizlik olmadan özgürlükte yok”, “Aşağıdakiler biziz ve yukarıdakilerin peşine düştük!” gibi grafiti yazıları var… Diğer şehirlerden gelen ailelerin giysi, yemek, ilaç ve günlük harcamalarını da içeren masraflarını karşılamak için bağış topluyorlar. Ayrıca festivaller, yürüyüşler ve doğrudan eylem performansları düzenliyorlar.
Okupa ve Kara Blok kolektifinin bir parçası olan Erika Martínez, “Amacımız, şiddete maruz kalan ve şiddetsiz bir alana ihtiyaç duyan ailelere ve kadınlara barınak sağlamaktı” diyor ve ekliyor “Burada gördüğünüz kırık camlar ve boyalar, kadınların gördüğü tüm kötü muamelelerin bir sonucu. Herkes bedenlerimize, ruhlarımıza, zihnimize verilen zararı görsün. Tecavüze uğramış bir kadın, yetkililerin görmezden gelmesinin bir ürünü ve bu yüzden sesimizi yükseltiyoruz. Artık susmayacağız!”
Mexico City’de her gün en az 50 cinsel şiddet ve istismar vakası meydana geliyor. Ülkede her gün en az 10 kadının cinayete kurban gittiği tahmin ediliyor. BM ve ulusal istatistik raporları meydana gelen bu olayların yarısının organize suçlarla doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Meksika’da Eylül ayının son haftasında, kadın ve LGBTI+ kolektifinden 65 kişi yaşamını kaybetti.
Hükümet bugüne kadar Meksika Sığınma Evi sakinleriyle yalnızca gayri resmi iletişim kurmuş. Geçen hafta ise onları yeni bir binaya nakletme sözü vermiş. Ama hangi bina, yeri, durumu hakkında bir bilgi yok. Erika “Bu binayı terk etmeyi tartışmıyoruz. Eğer burayı teslim edersek, bu tarihimizi de silmek gibi olur. Bu bir ayda yetkililerden yıllardır talep ettiğimiz ama karşılık bulamadığımız pek çok şeyi almayı başardık, ” diyor. (Kaynak: isyandan.org)
Bir yanıt yazın