Geçtiğimiz Ağustos ayından beri Maldonado’nun canlı olarak bulunması için bir çok eylem gerçekleştirildi. Maldonado Patagonya’da, farklı renkteki insanların biraradalığı üzerinden reklam ve pazarlama yapan Benetton şirketinin zorla Mapuçe halkının elinden aldığı topraklarda, Arjantin hükümetince tutuklanan Mapuçe lider Jones Huala’nın serbest bırakılması için yapılan protestoya katıldığı için gözaltına alınmıştı.
Mapuçeler, atalarının 1.400 yıllık tarihinin bir parçası olan Arjantin’in Chubut Eyaleti’ndeki Patagonya topraklarına geri dönerek tarihi yeniden şekillendirmeye başladılar. Ancak Ulusötesi moda tekeli Benetton, Mapuçe halkına karşı zor kullanarak toprak üzerinde hak iddia ediyor ve Mapuçe halkını atalarının topraklarından sürmek istiyor. Geçen seneden beri hükümet Benetton’un hak iddia ettiği topraklardan Mapuçeleri sürmek için polisi, jandarmayı ve paramiliter güçleri kullanıyor.
Maldonado Temmuz sonunda, 2015’ten beri Patagonya topraklarının bir kısmını işgal ederek yadigar topraklarını ve yaşam haklarını savunma mücadelesi veren Mapuçe Pu Lof topluluğuna destek için Chubut eyaletine gitmişti. 1 Ağustos’ta politik tutsak Jones Huala için yapılan eylemde jandarma tarafından gözaltına alındı ve zorla kaybedildi. Arjantin’de tutuklu bulunan Huala hücresinden Con Vos radyo istasyonuna verdiği demeçte Maldonado’nun kaybedilişinin Patagonya’da halkına karşı yürütülen kırım politikasının bir ürünü olduğunu söyledi:
“İnsan hakları bütünüyle ihlal ediliyor, bu da bizi her türlü mücadele yolunu kullanmak zorunda bırakıyor. Elimizde ne varsa kullanıyoruz. Paramiliter güçlere ve polise karşı kendimizi sopalarla ve taşlarla savunuyoruz.”
Maldonado’nun kayboluşu ülkenin kanlı geçmişine karşı halkın içindeki adalet duygusunu ve öfkeyi hareket geçirdi. 1974-83 yılları boyunca süren Kirli Savaş döneminde 30 bin aktivist gözaltında, işkencede kaybedildi. Ancak devlet terörü diktatörlük dönemi ile sınırlı değil. 1983’ten bu yana en az 210 kayıtlı zorla kaybedilme vakası var ki bunlar sadece kayıt altına alınmış olanlar.
1 Eylül Cuma günü, binler başkent Buenos Aires’in Plaza de Mayo Meydanında toplanarak ‘Santiago Maldonado’yu canlı istiyoruz’ dediler. Maldonado’nun kayboluşu Macri hükümeti için politik bir krize dönüşürken Savunma Bakanı Patricia Bullrich’in jandarmayı savunan ve Mapuçe halkını kriminalize etmeye çalışan açıklamaları halkın öfkesini daha da harladı. Hükümet Maldonado’nun jandarma tarafından gözaltına alınmadığı yalanına sığınıp kamuoyu baskısını savuşturmak için Maldonado’nun izini bulanlara 30 bin dolar ödül vereceğini açıklasa da protestolar gün geçtikçe tırmanmaya devam etti. 1 Eylül’deki protestolarda 20 kişi yaralanırken 23 kişi de gözaltına alındı. Ancak halk hesap sormaya kararlı gözüküyor.
Göstericiler polis şiddetine başkent sokaklarında barikatlarla cevap verdi. Başkent Buenos Aires ve Patagonya’daki Rio Negro Eyaletinin El Bolsón şehrindeki jandarma binalarına molotoflu saldırılar gerçekleştirildi.
Başkentten sonra protestoların en güçlü olduğu El Bolsón şehrindeki 35. Jandarma Bölüğü binası molotoflu saldırı eylemi ile hedef alındı. Bu birlik 1 Ağustos’ta Mapuçelerin zorla boşaltılması emrini alan birliklerden biriydi. Aynı yer birkaç hafta önce Mapuçe yanlısı gruplarca yine hedef alınmış ve bina önünde Arjantin bayrağı yakılmıştı.
Kaynak: isyandan.org
Arjantin’de Binlerce Kişi Anarşist Eylemci Maldonado için Sokaklardaydı
Yerli halkın hakları için Benetton’a karşı mücadele eden Arjantinli anarşistten haber alınamıyor
Bir yanıt yazın