İş cinayetleri ve kötü çalışma koşulları sebebiyle 14 Eylül fiili grev gerçekleştiren ve dün sabah saat 4 sularında koğuşları basılarak gözaltına alınan 3. Havalimanı işçilerine polis tarafından şiddet uygulandığı açıklandı.
İnşaat-İş yaptığı açıklamada eylem sonrası baskıların daha da arttığını ve sesini çıkaranların işten atılmakla tehdit edildiğini duyurdu. Sendika ayrıca bazı işçilerin dövülerek, eyleme katılanların isimleri söylemlerinin istendiğini belirtti. Ayrıca Arnavutköy’deki karakolda tutulan işçilerin ise 6 kişilik koğuşlarda 20 kişiden fazla kaldıkları aktarıldı.
Sendikacı arkadaşlarımızın aktardığına göre şantiyede İGA tarafından kaba dayakla işkence yapılan işçilere eylemleri başlatanlar ve katılanlar soruluyormuş. Şantiyedeki bir işçi arkadaşımızın önceden bize yazdığı mesajı paylaşıyoruz: pic.twitter.com/UxNQ4ytMZM
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) 16 Eylül 2018
Şantiyeden son durum: "Burada çok kötü baskı var. Nefes aldırmıyorlar, sesini çıkaranı işten atmakla tehdit ediyorlar" #KöleOlmayacağız pic.twitter.com/6bitze17jJ
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) 16 Eylül 2018
Öte yandan 3. Havalimanı inşaatı işçilerin gözaltı süreci ile ilgili Demokrasi İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği tarafından İstanbul Barosu’nda bir basın toplantısı düzenlendi.
Basın toplantısında ilk olarak söz alan Demokrasi için Hukukçular Derneğinden Avukat Yıldız İmrek, “Üçüncü havalimanı inşaatında çalışan işçiler kötü yaşam koşullarına, insanlık dışı barınma koşullarına, 6 ay boyunca ödenmeyen ücretlere, sayısının kesin olarak bilinmediği işçi cinayetlerinin yaşandığı bir ortamdaki koşullara dur demek için insanca yaşamak için seslerini duyurmak için bir eylem yaptılar iş bıraktılar. Gece yarısı baskına uğradılar. Yüzlerce işçi gözaltına alındı. Hâlâ gözaltına alınan işçilerin sayısını bilmiyoruz. Sayının 600’ün üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz” dedi.
İmrek’in ardından konuşan Özgürlükçü Hukukçular Platformu’ndan Ahmet Baran Çelik, yaşananların ciddi bir hukuksuzluk olduğunu söyledi. Avukat Çelik, “Bilgi sahibi olmamız ve görevimizi yapmamız engellendi. İnsani taleplerle başlayan bir süreç suçmuş gibi kriminalize edilmeye çalışılıyor. Terörle Mücadele Şubesinin de işlem yapabileceği söylendi. Biz karakollara giremedik ancak işçilerin patronları karakollara girdi. Ne işlem yapıldı? Orada patronların geçirdiği sürede bazı işçilerin hedef gösterildiğini düşünüyoruz. Herhangi bir darp, şiddet olayı olup olmadığını bilmiyoruz” dedi.
Çelik’in ardından Çağdaş Hukukçular Derneğinden Sevinç Sarıkaya söz aldı. “İktidar ve sermaye olabildiğince emekçi kesimlere saldırıyor. Bu, Türkiye tarihinde belki de ilk. Bunu da basına göstermekten korkmadılar. Biz buna gözaltı işlemi diyemeyiz. İşçiler esir alındı. İşçilere yapılan bu muamele patronların isteği üzerine yapıldı. Devlet patron el ele işçileri sorgusuz sualsiz esir aldi. Hiçbirinden haberdar değiliz. Biz, işçilere yönelik bu saldırıların artacağı görüşündeyiz” ifadelerini kullandı.
20.00: İnşaat-İş: Gözaltındaki sendikacılardan Yunus Özgür ve Deniz Gider’den haber alamıyoruz. Günlerdir talep ettiğimiz gözaltına alınan işçilerin isim listeleri ısrarla verilmiyor. Tüm görevliler yüzümüze gülüp “Kesinlikle bilgi veremeyiz” diyorlar.
3. Havalimanı işçilerine jandarma ve polis baskını, çok sayıda işçi gözaltına alındı
Bir yanıt yazın